Esnaf ise bu tartışmanın iki köyün ortasındaki çatışmadan çıktığını anlatıyor. Sonuç olarak bir şenlik yapılacak lakin bu bilinen klasik ayinli yortulu şenlik değil, tavernalar bölgesinde müzikli, yemeli içmeli bir şenlik olacağı anlaşılıyor.
GELENEKSEL BİR TÖRENDİ
Gökçeada, Rum nüfusun çoğunluğunun adayı terk etmesinden sonra Meryem Ana Yortusu’nda buluştuğu bu aktiflikle kültürel ve dini bir aktiflikle nostalji yaşıyor, ABD ve Avustralya üzere uzak kıtalardan bile köylerini görmeye gelenler oluyor. Bir gece öncesinde kazanlar kaynıyor, keşkekler pişiriliyor ve sonraki gün daima bir arada yenilip içiliyor, dualar ediliyor.
Pandemi nedeniyle yapılamayan panayırın bu yılki tertibinde Tepeköy Meydanı bariyerlerle kapatılmış, tavernalarda müzikli ve yemekli cümbüşler düzenlenmiş ve giriş 500 TL fiyatlı yapılmış, bu da ada halkının reaksiyonlarına yol açınca seneye yeniden imece tarzı yapılmak üzere iptal edilmişti. Artık yeniden yapılacağı, iptal olmadığı duyuruluyor, fakat ikilik var. Yeme içme işi tavernalara bırakılsa ve yeniden eski metot okulun bahçesinde kazan kaynatılsa ya? Gökçeada’da anlaşılan ne olacağını fakat olduktan sonra göreceğiz.