Geçtiğimiz günlerde mahsüllerin durumunu izlemek için gelişmiş sensörler, robot teknolojisi, makine öğrenme ve yapay zeka gibi teknolojik gelişmeler tarım sektöründe etkili olmaya başladığını söylemiştik. Hatta sürdürülebilirlik konusunun gündeme gelmesi de bunu etkileyen sebeplerden biri olduğunu ortaya koymuştuk.
Özellikle birkaç yıl içinde girişimlerin sayısı arttı. Bu teknolojiler birim alandan alınan verim, mahsül, su dağıtımı ve toprak kimyası gibi büyük çevresel faktörleri etkilediğini belirtmiştik. Bu girişimlere yapılan yatırım, 2020’de 30 milyar dolar olduğunu yazmıştık.
Alman konsorsiyumu tarafından tarladaki mahsüllerin maruz kaldığı yabancı otlarla mücadele etmek için AMU-Bot adında otonom bir robot geliştirilmeye başlanmış. Amaç, tarımsal alanlarda yabancı otlarla zirai ilaç yani pestisit kullanmadan mücadele etmek.
Proje, Alman Gıda ve Tarım Bakanlığı tarafından finanse ediliyor. AMU-Bot, her türlü tarım arazisinde kendi kendine hareket etme özelliğine sahip. Lidar tarayıcılar sayesinde kendi mesafe derinliği ölçebiliyor. AMU-Bot, aslında bitki türlerini tanımıyor. Ancak mahsül ile yabani otlar arasındaki farkı anlayabiliyor. Bu robotun ne zaman piyasaya sürüleceği henüz açıklanmadı.
Tarımsal alanlarda 20’nci yüzyılın başından beri zirai ilaçlar kullanılıyor. Amaç, yabancı otların zararını azaltmak. Bu yöntemle yabancı otları öldürülüyor ya da bazı türlerinde gelişimini yavaşlatılıyor. Ama bu, tarımsal verimi azaltıyor. Bir yandan da maliyetleri yükseltiyor. Dünyada pestisitler içerisinde en çok herbisit kullanıyor. Bu oran yüzde 47.