Tom Hanks, John Travolta, Brad Pitt, Tom Cruise ve Mel Gibson üzere pek çok yıldıza sesiyle hayat veren ve Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) olduğu öğrenilen Sungun Babacan, bir müddettir tedavi gördüğü hastanede dün ömrünü yitirdi.
Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde defnedilmek istediği öğrenilen Babacan’ın cenazesi ilçeye getirildi. Bugün öğlen namazının akabinde Burhaniye Orjan Mescidi’nde düzenlenen cenaze namazının akabinde Babacan, Geriş Mezarlığı’na defnedildi. Babacan’ın cenaze merasimine Derya Baykal, Yekta Kopan yanı sıra sanatçı dostları ve ailesi katıldı.
‘BENİM USTAMDI’
Cenaze merasimine katılan müellif ve seslendirme sanatkarı Yekta Kopan, “Sungun Babacan benim ustamdı, hocamdı, direktörümdü, ağabeyimdi. Çok şey öğretti bana. Sungur Babacan Türkiye’de seslendirme mesleğinin bir sanat haline gelmesini sağlayan isimlerden biriydi. Çok erken bir kayıp. Gerisinde çok sayıda dost, öğrenci ve çok sayıda kıymetli iş bıraktı. Bundan sonra onlarla avunacağız. Ne memnun ki dostları var. Ne memnun ki onu sesiyle tanıyanlar var. Tahminen yüzünü bilmeseler de sesiyle tanıyanlar var. O ses bu coğrafyada çınlamaya devam edecek” dedi.
‘ÇOK BAŞARILIYDI’
Babacan ile çok eski arkadaş olduklarını ve birçok projede bir arada çalıştıklarını söyleyen oyuncu Derya Baykal ise “Hepimizin başı sağ olsun. Sungun benim Ankara Radyosu ‘Çocuk Saati’ programından çok küçük yaşlardan arkadaşım, dostum, sevdiğim bir kardeşimdi. Nitekim dün çok üzüldüm. Hem Semih Sergen hocamızı kaybettik, hem Sungun’u. 2 büyük paha. Tüm Türkiye’nin, tüm sanat topluluğunun başı sağ olsun. Sungur’un kalbimde yeri apayrı. Semih hocamın da o denli elbette. Burada yakındaydım, cenazeye gelmeden duramadım. Son seyahatine gelmek istedim. Çok sinema seslendirdik ,Sungun bu işin piriydi yani, ustasıydı. Hakikaten işini çok büyük aşkla yapardı. Çok sevinçli, güler yüzlü, sevgi dolu bir insandı. Seslendirme evvelden bu türlü uzun uzun çekilirdi. Birlikte çok saatler geçirdik. Kesinlikle çok komik, sevinçli yahut üzücü anlarımız da olmuştur. Kolay değildir dublaj yapmak, bir diğerine hayat vermek, onu her nüansıyla canlandırmak. Herkesin sandığı üzere kolay bir şey değildir. Bu bahiste çok başarılıydı. Ruhu şad olsun, yeri cennet olsun diyorum, huzur bulsun yattığı yerde diyorum” sözlerini kullandı.
‘İŞİNİ HER VAKİT ÇOK SEVEREK YAPTI, İŞKOLİKTİ’
Çok üzgün olduğunu belirten Sungun Babacan’ın kızı Sıla Hilal ise “Herkese çok teşekkür ederim. Babamla ilgili çok sevgi dolu bildiri ve yazı okudum. Babam sinemalarıyla kalacak. Kendisi hoş anılar bırakmış. Onu özleyeceğiz. Benim babam, seslendirmeye TRT Radyosu’nda, ‘Çocuk Saati’nde 10 yaşında başladı. İşini her vakit çok severek yaptı. Yani işkolikti. Bir yandan da çok severek yaptığı için daima heyecanla yaptı. Kendisinin çok anısı var ve işiyle her vakit gurur duydu” diye konuştu.