Bakan Özer, New York’taki programı kapsamında bugün ilk olarak Türkiye’den Amerika Birleşik Devletleri’ne yüksek lisans ve doktora için gelen Türk öğrencilerle bir araya gelerek onlarla sohbet etti. Bakan Özer, görüşmede 1940-50’li yıllarda yurt dışına master ve doktora için giden öğrencilerin eğitimlerini tamamladıktan sonra Türkiye’ye döndüklerinde alanındaki ilk temsilciler olduklarını ifade ederek Türkiye’nin bu konuda çok mesafe aldığını kaydetti.
Özellikle son yirmi yılda okul öncesinden yükseköğretime, eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarında çok ciddi artışların olduğunu vurgulayan Özer, aynı zamanda eğitime erişimin önündeki tüm engellerin de kaldırıldığını söyledi.
BİZİM İÇİN ÇOK KIYMETLİSİNİZ
“Millî Eğitim Bakanlığı olarak bizim için çok kıymetlisiniz” diyen Bakan Özer, öğrencilere seslenerek şunları söyledi: “Sizler, Türkiye Cumhuriyeti devleti için de çok kıymetlisiniz. Gittiğiniz yerde hem ülkemizi temsil ediyorsunuz hem de döndüğünüz zaman Türkiye’nin bilgi toplumu kapasitesini güçlendirmede çok önemli katkılarınız olacak. Bizim beklentimiz bu. Mümkün olduğu kadar büyük çoğunluğunuzun yurda dönerek Türkiye’nin çok daha güzel olması, çok daha güçlü olabilmesi için katkı sunmanızın önündeki engelleri ortadan kaldırmak. Bizim tek temennimiz bu, başka bir beklentimiz yok.”
Görüşmede öğrencilerle sohbet eden Bakan Özer; öğrencilerin görüş, öneri ve taleplerini dinledi. ABD’deki akademik çalışmaları hakkında bilgi veren öğrencilere Bakan Özer, yurt dışında öğrenim gören öğrenciler için her türlü desteği vereceklerini yineleyerek öğrencilere başarılar diledi.
ÖZER, EĞİTİM ATAŞELERİYLE BİR ARAYA GELDİ
Bakan Özer, programı kapsamında ABD’deki Türkiye eğitim ataşeleriyle de görüştü. Özer, görüşmede Boston, Houston, Los Angeles, New York, Şikago ve Washington eğitim ataşelerinin bölgelerinde yürüttükleri faaliyetler hakkında bilgi aldı.
Eğitim müşavirlerinin kapasitelerini güçlendirmek adına, çevrim içi de olsa hemen her ay toplantılar yaptıklarını hatırlatan Özer, ataşelerden toplantılarda yurt dışında okuyan öğrencilerin sadece burs ve çeşitli evrak işlemleriyle ilgilenmelerini değil, üç boyutlu düşünerek bölgelerindeki eğitimde iyi uygulamaların tespit edilerek Bakanlıkla paylaşmalarını, böylece Bakanlık olarak bunları sisteme dâhil edebileceklerini söyledi.