Dünya kuvvetli kasırgalar, sıcak hava dalgaları, orman yangınları, sel ve kuraklık ile mücadele ediyor. Bunu daha da somutlaştırmak gerekirse geçen yaz Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi’ne (EFFIS) göre, Avrupa’da 43 ülkede toplamda bin 831 orman yangını meydana gelirken, 433 bin 700 hektarlık alan yandı. Türkiye özelinde bu rakam, 28 Temmuz-12 Ağustos tarihleri arasında, sadece Muğla ve Antalya’da yanan ormanlık alan yaklaşık 124 bin hektar. Bunun en önemli sebebi iklim değişikliği…
Bir taraftan kontrolsüz nüfus artışı, sanayileşme, artan şehirleşme ihtiyacı, sera gazlarının kontrolsüz bir biçimde doğaya salınması karbon emisyonu ve sera gazı artırıyor. 110’dan fazla ülke ve büyük sermaye sahibi şirketler 2030 yılına kadar küresel karbon emisyonları yüzde 45 oranında azaltmayı planlıyor. Hedef, 2050’de bu oranı sıfıra indirmek.
Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) da bunun çözümünün bugün piyasada bulunan teknolojiler tarafından sağlanacağını iddia ediyor. Hatta Elon Musk geçen Ocak ayında attığı bir tweet’te karbon yakalama teknolojisi üzerine çalışan en iyi girişime 100 milyon dolar yatırım yapacağını söylemişti. Dünya genelinde bu alanda birçok teknoloji geliştirilmeye başlandı. Aşağıdaki tweet’te de görüldüğü gibi dünya genelinde bu alana yatırım yapmaya hazır birçok isim var.
Am donating 0M towards a prize for best carbon capture technology
— Elon Musk (@elonmusk) January 21, 2021
Bu teknolojiler arasında dikkat çeken en önemli işlerin başında direkt hava yakalama yani karbon yakalama teknolojisi geliyor. Filtreler tarafından yakalanan havadan karbondioksit gazı çıkarılıyor ve karbondioksit içermeyen hava atmosfere geri veriliyor.
Karbondioksit, yakıtın yanması sırasında oluşturuyor. Karbonu yanmadan ya da yandıktan sonra ayırmak karbonun atmosfere yayılımını önleyen bir çözüm. Tutulan karbon, uygun yeraltı depolama rezervlerine taşınıyor. Bu girişimler, karbondioksiti atmosfere salmak yerine, depolayabiliyor ya da gazlı içecek ve plastik üreticileri gibi ihtiyaç duyan şirketlere satabiliyor.
Climeworks bu alanın en önemli temsilcilerinden biri… Dünyanın ilk karbon yakalama girişimi olma özelliğini taşıyor. İzlanda merkezli 2009 yılında Christoph Gebald ve Jan Wurzbacher tarafından kurulan Climeworks, doğrudan hava yakalama teknolojini kullanarak 1 milyar insana ulaşma hedefiyle yola çıktı. İsviçre merkezli şirketin en büyük rakipleri arasında WK Asia-Pacific Environmental, Pall, Bioteria and Climet Instruments bulunuyor. Dünyanın en büyük karbon yakalama ve depolama tesisi kurdu. Doğrudan Hava Yakalama (Direct Air Capture – DAC) ve depolama tesisi Ocra, 4000 ton CO2 tutma kapasitesine sahip.
Bill Gates’in yatırımcıları arasında yer alan Carbon Engineering bu alanda çalışan şirketlerden biri. Şirket, dünyanın en büyük doğrudan havadan karbon yakalama tesisini ABD’de inşa etti. 2009’da kurulan şirket, şimdiye kadar 110,4 milyon dolar yatırım aldı. Şirketin hedefi yılda 1 milyon ton karbondioksiti yakalamak. Carbon Engineering yatırım yapan 25 kişi bulunuyor.
Silicon Kingdom Holdings Dublin merkezli… Şirketin yaptığı iş temelde ağaç dikmek. Kulağa tuhaf gelen bu yöntemle ağaçların yakaladığı karbondioksiti endüstriyel kullanım için dönüştürüyor. Charm Industrial ise başka bir yöntem kullanıyor. Girişim atmosferden karbon yakalamak için bitkilerden yararlanıyor. Bu sayede, karbonu atmosferden kalıcı olarak uzaklaştırıyor. Bu alanda faaliyet gösteren diğer şirketler ise şöyle sıralanıyor: Drax, Net Power, Weyburn ve SaskPower…
Karbon hesaplama ve denkleştirme
Avrupa Birliği (AB), geçtiğimiz günlerde 2030 yılına kadar üye ülkeler karbon emisyonunu yüzde 55 azaltıp 1990 yılı seviyelerine getirme hedefini ve yakın gelecekte karbon emisyon seviyesi belirlenen sınırların üzerinde olan üreticilerden ithalat yaparken ek vergiler koyacaklarını açıkladı. Bu yüzden günümüzde insan faaliyetleri sonucu doğrudan ve dolaylı olarak ortaya çıkan sera gazı miktarının karbondioksit (CO2) eşdeğeri ile ve ton cinsinden hesaplanması yani karbon ayak izi üzerine ciddi çalışmalar yapılıyor. Kişilerin, kurumların, şehirlerin, ülkelerin izleri hesaplanabiliyor.
İklim değişikliği ile mücadele ekonomiler üzerinde farklı yönlerden kendi içinde fırsat aynı zamanda tehdit barındırıyor. Sera gazı emisyonlarının yetersiz veya daha maliyetli olduğu durumlarda piyasaya koşullarına uygun teknolojiler devreye giriyor.
Karbon hesaplaması ve yönetim de bunlardan biri. Persefoni, uluslararası genişleme, ürün geliştirme ve işe alım çabalarını desteklemek için Rice Investment Grup liderliğinde 9,7 milyon dolardan fazla almıştı. İklim odaklI SaaS girişiminin toplam yatırım miktarı 114,2 milyon dolar. Kentaro Kawamori and Jason Offerman tarafından kurulan şirket, Kasım ayında İngiltere’ye açıldığını açıklamıştı. Şirket, 14 yatırımcı tarafından destekleniyor. Şirketlerin çevresel ayak izlerini ölçmelerine, izlemelerine, azaltmalarına ve raporlamalarına olanak tanıyan ve Berlin merkezli B2B girişimi olan Plan A ise 3 milyon dolar topladı. Fransız Demeter, turu Alman Coparion ile yönetti. SoftBank ise stratejik yatırımcı olarak katıldı.
Ayrıca karbon denkleştirme pazarını düzene koymak, dijitalleştirmek ve otomatikleştirmek için teknolojiden yararlanan pek çok heyecan verici girişim ortaya çıkmaya başladı. Bu alanda vaat eden şirketler son yıllarda faaliyete girmeye başladı. Carbon Grid Protocol da bunlardan biri. Girişim, karbon kredilerilerini yani sera gazı emisyonu azaltımı yapan bir faaliyetin yaptığı her bir ton karbondioksite eşdeğer sera gazı azaltımını tebliğ etmek için kullanılan emisyon azaltımı biriminin benimsenmesini teşvik ediyor. Karbon denkleştirmelerini dijital varlıklara dönüştürüyor. Tokenize ederek çevre varlıklarına blockchain teknolojisini uyguluyor. Karbon piyasasını daha merkezi ve şeffaf hale getiriyor.
Şirket temelde karbon denkleştirme işi yapıyor. Yani bir yerde salınan sera gazının başka bir yerden satın alınarak, aynı miktarda sera gazının önlenmesi ile veya atmosferdeki aynı miktarda sera gazının yutulması/hapsedilmesi ile nötrleştiriyor. .Bir firmanın ortaya çıkardığı karbon salımlarına karşılık, aynı miktarda ancak başka bir yerde karbon tasarrufu sağlayan projelere finansal destek sağlanıyor.
Medyada oldukça konuşulan Pachama ve NCX… İki girişim ağaçlandırma odağında, yapay zeka tabanlı karbon dengeleme pazar yerleri geliştiren şirketler arasında yer alıyor. Bunlar ormanlardaki ağaçlarda depolanan karbonu otomatik olarak tahmin ediyor. Bu projelerin bütünlüğünü sürekli olarak izlemek için hava görüntülerinden, sensör verilerinden ve görüntü işlemeden yararlanıyor. Patch ise karbon ofsetlerini yönetmenin karmaşıklığını ortadan kaldırmak için ofset projelerini erişilebilir hale getiriyor.
Hava kirliliği
Norveç merkezli şirket Nordic Blue Crude ise hava kirliliğine çözüm bulmak için çalışıyor. Çünkü hava kirliliği büyük şehirler için en önemli sorunların başında geliyor. Bu, daha çok ulaşımdan kaynaklanıyor. Şirket daha az karbon ayak izi üreten ve fosil kaynaklı olmayan yakıt ikmali seçenekleri üzerine çalışıyor. Bu çözümler, maliyetleri düşürüyor. yenilenemeyen kaynakların korunmasını sağlıyor.
Kanadalı Carbicrete, biyoplastik ve çimentosuz beton gibi karbon negatif olan yapı malzemeleri üretiyor. Karbondioksiti yakalayıp yapı malzemelerine sabitliyor. Şehirlerin karbon ayak izini düşürüyor. Bu alanda CarbonCure, Blue Planet, Solidia, Forterra, Newlight ve Brimstone Energy gibi şirketlerde bu alanda faaliyet gösteriyor.
Bu girişimler arasında yer alan 12,4 milyon dolar yatırım alan CarbonCure’un hedefi 2030 yılına kadar yılda 500 milyon karbon emisyonunu azaltmak. CarbonCure kurucusu ve CEO’su Rob Niven. “CO2’ye beton üretimine katma değerli bir girdi olarak bakıyoruz” diyerek şirketin alanda durduğu yerin öneminin vurguluyor.Şirketin halihazırda dünya çapında faaliyet gösteren ve karbondioksit emisyonlarını yakalayan ve bunları yapı malzemelerinde tutan 330 tesisi var.