Türkiye-Rusya ortasında rubleyle ticaret ve turizmde Rusya’ya ilişkin Mir kartlarının kullanımı uzun müddettir gündemde. Erdoğan-Putin’in son görüşmesiyle resmileşen bu ataklar Batı ittifakında da Türkiye’de de tartışılıyor.
Gelişmeleri pahalandıran gazetemiz muharriri Selim Somçağ ruble ile ticaret nedeniyle önemli yaptırım beklemediğini vurguladı. “Türkiye’nin özel durumu var. NATO ülkesi olup Rusya ile ilgisini sürdüren tek ülke” diyen Somçağ, şöyle konuştu: “Tahıl koridorunda Türkiye sayesinde mutabakat sağlandı. Ticaret dursaydı çok önemli kıtlık sorunu başlayacaktı. Üzerimizden Rusya’ya ambargo delinirse bir ekip yaptırımlar gelir. Ruble konusunda ise değerli olan Rusya ile dış ticaretimizdeki istikrarın ne olduğu. İhracatımız ithalatımız birbirine yakın olsa bunu dolar, Avro, Ruble’yle yapmışsın fazla fark etmez. Fakat Rusya ile dış ticaretimizde aleyhimize büyük dengesizlik var. Türkiye, döviz krizinde adım adım boğuluyor, 20 milyar doların üzerindeki farkı nasıl ödeyeceğiz. Pratik olmayan sembolik adım üzere geliyor, şu anda yaptırım riski görmüyorum.”
20 MİLYAR DOLAR FARK
Ruble ile ticareti pahalandıran ekonomistler de iki ülke ortasında yalnızca ruble ile ticaretin mümkün olamayacağı görüşünde. Ekonomist Mahfi Eğilmez, toplumsal medyada “Rusya’dan kabaca 26.5 milyar dolarlık ithalat yapıyoruz. 6.5 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. 20 milyar dolar dış ticaret açığı veriyoruz. Bu bağın 6.5 milyar dolarlık kısmı TL ile olabilir. Geri kalanı dolarla olmak zorunda” değerlendirmesi yaptı.
TCMB eski başekonomisti Hakan Kara da toplumsal medyadan, “Ruble ile doğalgaz almak tek başına döviz muhtaçlığını hafifletmez. Döviz açığını azaltmak için cari açığı düşürmeniz, ek dış finansman bulmanız yahut ithal ettiğiniz eserleri kendi paranızla ödeyebilmeniz gerekir” yorumunu paylaştı.