Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet ve toplumun çeşitli kesimlerinden, art arda yapılan zamlara ve hayat pahalılığına ilişkin gelen açıklamalara tepki gösterdi. Erdoğan, “Şimdi birileri çıkıp, ‘Aç kaldık’ diyor. Vicdansızlık yapmayın. Ne aç kaldın? Aç kalan falan yok. Dürüst ol, samimi ol. Sürekli olarak yapmış olduğumuz zamlarla, yapmış olduğumuz parasal düzenlemelerle de vatandaşımızın bu imkanlarını da nereden nereye getirdiğimiz ortada” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Merkez Ofisi Açılışı ve Ustalara Saygı Ödül Töreni’nde konuştu.
Erdoğan, şunları söyledi:
AKILLARI BULANDIRMA GAYRETİ İÇİNDELER: “Şimdi birileri çıkıp, ‘Aç kaldık’ diyor. Vicdansızlık yapmayın. Ne aç kaldın? Aç kalan falan yok. Yeter ki bu noktada dürüst ol, samimi ol. İşte sürekli olarak yapmış olduğumuz zamlarla, yapmış olduğumuz bu noktadaki parasal düzenlemelerle de vatandaşımızın bu imkanlarını da nereden nereye getirdiğimiz, bunlar da ortada. Fakat Türkiye öyle bir muhalefetle baş başa ki bu muhalefet, muhalefet yapmak için değil sadece ‘Akılları bulandırmak için ne yapabiliriz’, bunun gayreti içerisinde.
Yıllar yılı, bugün Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda da ifade ettim; 62 yıl önce 27 Mayıs’ta bu CHP ne dediyse, inanın bugün de aynı şeyi söylüyor. Ne diyorlardı o zaman? Rahmetli Menderes ve arkadaşları için ‘Uçaklarla dolu altın ve pırlanta kaçırdılar.’ Şimdi aynı şeyi şu andaki Bay Kemal, benim için söylüyor, eline diline dursun.
BU TERCİHİN AĞIR BEDELLERİ OLDU: Biz 2018’de bir yol ayrımına geldik. Biz istihdamı ve büyümeyi koruyarak hedeflerimize ilerlemeyi tercih ettik. Bu tercihin ağır bedelleri oldu. Kur ve enflasyon sorununun üstesinden elbette geleceğiz. En büyük kazanımımız ise üretimi, yatırımı koruyarak hiçbir insanın çöküşüne izin vermemiş olmamızdır. Hayat pahalılığının önüne geçecek önlemleri alarak, refah düzeyindeki gerilemeyi süratle telafi edeceğiz. Bu konuda iş dünyasından da destek bekliyoruz. Akıl dışı fiyatlamaya yönelmek yerine makul, sürdürülebilir politikayla ülkemizi bu kısır döngüden çıkarabiliriz.
ÜLKEMİZİ SOYAMAYAN KÜRESEL KURULUŞLARIN FELAKET ÇANLARINA ZERRE KADAR ÖNEM VERMİYORUZ: İstihdamda küçük oynamalara rağmen hamdolsun sosyal kırılmalara sebep olacak riskle karşı karşıya değiliz. Ülkemizi soyamayan küresel kuruluşların felaket çanlarına zerre kadar önem vermiyoruz. İçimizdeki bazı kesimleri ruh hali de milli mücadelesi öncesi umudunu manda ve işgale bağlayan zavallıların durumuna benzemektedir. 1923’te başaramadılar, 2023’te de başaramayacaklar. Siz dünyaya kendi ülkesinden değil Londra ve New York’tan bakmak dışında hiçbir vasıfta olmayanların hezeyanlarına aldırmayın.
BİR KISMI ZIR CAHİL, BİR KISMI İSE ALENEN HAİNDİR: Uyguladığımız ekonomi programı tutarlı, ilmi ve dünya gerçeklerine uygundur. Gösterge faiz-enflasyon dayatmasını tek kurtuluş reçetesi gibi önümüze getirenlerin bir kısmı zır cahil bir kısmı ise alenen haindir. Biz ülkemizin gücünü ve imkanlarını biliyoruz. Ne yaptığımızı biliyoruz. Bunun sonunda ülkemizi nereye çıkartacağımızı biliyoruz. Siyasetten ekonomiye kadar her alandaki mandacı zihniyet mensuplarının tarihimizdeki yerleri ise birer kara leke olacaktır. Aynı mandacı zihniyetin Suriye, Akdeniz Ege ihtilafları, Karabağ’dan NATO meselesine kadar her konuda yansımalarını görmek mümkündür. Milletinin yanında yer almak yerine emperyalist güçlere kuyruk sallamayı siyaset sanan bu kişileri milletimizin ferasetine havale ediyorum.” (HABER MERKEZİ)