Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Serkan Dinçer ile tutuksuz sanıklar Murat Çelik, Kerem Gökay Öner ile Şevket Demircan katıldı.
Kimlik tespiti ve iddianamenin özetinin okunmasının akabinde beyanlara geçildi.
Bu sırada kelam alan kabahat örgütü elebaşı Ayhan Bora Kaplan’ın avukatı, müvekkilinin isminin iddianamenin birçok yerinde geçtiği ve hatadan ziyan gördüğünü öne sürerek davaya katılma talebinde bulundu.
Talebi kıymetlendiren mahkeme, Kaplan’ın “suçtan direkt ziyan görmemesi” nedeniyle avukatın katılma talebinin reddine karar verdi.
Daha sonra kelam verilen sanık Dinçer, emniyette misyon yaptığı periyot toplumsal medya tahlil uzmanı olduğunu “zahir çamlıca” kullanıcı isimli X hesabını amirlerinin talebi üzerine açtığını argüman etti.
Söz konusu hesabı FETÖ’cülerin faaliyetleri için açtığını, İnanç’ı de bu faaliyetler kapsamında takip ettiğini ileri süren Dinçer, bu paylaşımların altına yazdığı yorumların da ekran manzarasını alıp sakladığını belirtti.
Dinçer, “İstihbarat daire başkanlığındayken FETÖ soruşturması geçirdim. FETÖ’yle bir bağım yoktu, hiçbir vakit da olmadı. O denli ki kelam konusu iddianamede bu türlü bir tespit kelam konusu değil. 16 aydır tutukluyum, iletilerin içeriklerinde cürüm teşkil eden bir durum yoktur. Tahliyemi istiyorum.” tabirlerini kullandı.
“FETÖ’YE ÇOK SAYIDA OPERASYON YAPTIM”
Sanık Demircan da hakkındaki suçlamaları reddetti, meslek hayatı boyunca FETÖ’ye yönelik çok sayıda operasyon yaptığını, örgütle gayret ettiğini söyledi.
Savcılığın FETÖ üyesi olduğuna dair bir tespitinin bulunmadığını söz eden Demircan, hakkında iddianame düzenlendiği için etrafından FETÖ’cü damgası yediğini söz etti. Demircan, savunmasını şöyle sürdürdü:
“Biz bir kumpas içerisindeyiz. Eylülün 3’ünde tahliye edildik, 6 Aralık 2024’te vazifeye başladık. Savcımızın talimatıyla adliyeye çağrıldık, tabir verdik ve bu iddianame hazırlandı. Biz bir organize kabahat örgütünün kumpası içerisindeyiz. Ben Murat Çelik’i Ankara’da tanıdım, Öner’i akademiden tanırım. Meslek hayatımız boyunca görüşmüşlüğümüz yoktur. Ayhan Bora Kaplan 68 yıl ceza aldı. Hedefi yalnızca bu cezayı bozdurmaktır. Ben sav ediyorum istinafa vereceği savunmasında ‘TRT binasını ben kurtardım, bunlar FETÖ’cü bana kumpas kurdu’ diyecektir. FETÖ ile hiçbir alakam olmadı. Konutlarına gitmedim, toplantılarına katılmadım. Beraatimi istiyorum.”
Sanık Öner de olaylarla alakası olmadığını, örgütle de hiçbir teması olmadığını savundu. Öner, “Sosyal medyada evrakın nasıl yayıldığıyla ilgili bir bilgim yok. Hayatım boyunca FETÖ ile gayret etmiş biri olarak, bu suçlamayla karşınızda bulunmaktan büyük keder duyuyorum. Örgütün beni her geçen yıl nasıl fişlediğini gördüm. Bu türlü bir örgüte yardım ve yataklık etmem mümkün değildir.” diye konuştu.
“FETÖ BANA SUİKAST YAPACAK”
Sanık Çelik de okul hayatından itibaren FETÖ ile çaba ettiğini, uğraşının 15 Temmuz’la silahlı çatışmaya dönüştüğünü söyledi.
O devir Ankara’nın FETÖ’nün en ağır olduğu kentlerden biri olduğunu ve örgütün kamuda örgütlendiğini aktaran Çelik, Ankara’da birinci FETÖ operasyonuna kendisinin de katıldığını anlattı.
Çelik, şunları söyledi:
“Bu iddianamedeki en beğendiğim kısım, örgütün tarifinin olduğu kısımdır. Zira bu tarifi biz yaptık ve bu tariflerin hepsi doğrudur. Benimle ilgili FETÖ nasıl yayınlar yapmış? Vakit Gazetesi neler yazdı? 15 Temmuz gecesi telsiz konuşmalarım incelendiğinde, vefatına nasıl bir çaba ettiğim görülmüştür. Jandarma Kavşağı’nda birinci çatışmaya biz girdik.
Benim makam otomobilim şu an darbe müzesinde sergilenmektedir. Ne yaptığıma binlerce kişi şahit. FETÖ’nün bana saldırması haksız değil, zira onlara çok ziyan verdim. Ben, Cevheri İnanç’tan şikayetçiyim. Cevheri İnanç, yaptığım çalışmalardan ötürü babama hakaret etmiş bir vatan hainidir. Bundan sonra FETÖ tarafından öldürülmeyi bekliyorum. Gelsinler, yürekleri varsa. Beraatimi talep ediyorum.”
Tanık beyanlarının akabinde orta kararını açıklayan mahkeme, Dinçer’in tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi.
Duruşmaya, 17 Nisan’da devam edilecek.
İDDİANAMEDE NELER VAR
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, “zahir çamlıca” kullanıcı isimli X hesabından Emniyet Genel Müdürlüğü, Siber Hatalarla Çaba Başkanlığı, İstihbarat Başkanlığı ve bu ünitelerde çalışan emniyet işçisine yönelik provokatif paylaşımlar yapıldığı ve FETÖ’nün medya yapılanmasında yer alan Cevheri İnanç’ın X’teki paylaşımlarının ilgili hesaptan yine yayımlandığı tespiti üzerine soruşturma başlatıldığı anlatıldı.
Söz konusu hesabı Ankara Emniyet Müdürlüğünde misyonlu polis Serkan Dinçer’in kullandığının tespit edildiği belirtilen iddianamede, sanıkların dijital gereçlerindeki incelemede elektronik posta adresi, iletiler, evraklar ve fotoğraflarında ele geçirilen dokümanların, İnanç’ın YouTube kanalındaki içeriklerdeki doküman ve bilgilerle birebir aynı olduğuna dikkat çekildi.
İddianamede, Dinçer’in telefonunda suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’a yönelik soruşturmaya ilişkin 151 sayfa evrakın taranmış halinin Dinçer’in kullandığı “[email protected]” isimli e-posta adresinde kayıtlı olduğu vurgulandı.
İddianamede, sanıklar eski Ankara Vilayet Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, eski Organize Kabahatlerle Gayret Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ve eski Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın da Ayhan Bora Kaplan soruşturmasındaki evrakları aleniyet kazanmadan ayrıca şahıslarla paylaşılarak kapalılık kararlarını ihlal ettikleri belirtildi.
İddianamede, Çelik, Öner ve Demircan’ın örgüt hiyerarşisinde yer almadıkları, örgüt üyesi olduklarına ait rastgele bir kanıtın şu kademede elde edilemediği lakin hareketleriyle örgüte fayda sağlamak gayesiyle hareket ettikleri tespitine yer verildi.