Bir casus filmi izlediğimizi hayal edelim. Baş karakterimiz filmin dörtte üçünde bir kağıdın peşinde koşsa ve sonra “aslında önemli olan kağıtta yazılanlar değil, yazı yazılırken kullanılan mürekkebe kaydedilenler” deseler pek çok kişiye bu sahne gerçekçilikten uzak gelir. Bilim insanları ise tam olarak bunu yapmayı başardı.
Texas Austin Üniversitesi‘nden bilim insanları, mürekkebin kimyasal yapısına veri yüklemeyi başardı. Mürekkep içinde yer alan özel polimerlere veri yükleyen araştırmacılar, bu şekilde Oz Büyücüsü kitabını mürekkebin için kaydedebildi.
Polimerlere veri saklamak
ACS Central Science dergisinde yayımlanan makalede araştırmacılar, 256-bit şifreleme kodlarını plastik benzeri malzemeye nasıl işlemeyi başardıklarını açıkladı. Bu malzeme araştırmacı ekibi tarafından laboratuvarda özel olarak geliştirildi.
Araştırmanın başındaki isimlerden olan kimya profesörü Eric Anslyn, mümkün olan en küçük alana dayanıklı ve okunabilir şekilde veri depolayabilmenin önemli olduğunu söylüyor. Ansyln ve ekibi, Oz Büyücüsü’nün 256-bit şifreleme ile şifrelenmiş versiyonunu mürekkep içine kopyalayarak da bu alanda önemli bir adım atıyor.
256-bit şifreleme sistemi ile oluşturulan verilerin çözümlenmesi, günümüzdeki en hızlı bilgisayarlar ile bile neredeyse imkansız olarak görülüyor. Uzun bir monomer zinciri sentezleyen araştırmacılar, her bir monomeri 16 farklı sembolden biri olarak tasarladı. Daha sonra bu sembollerle kodlanan kitap, başka bir kurum tarafından da sorunsuz şekilde ve de ilk denemede çözümlenebildi.
Bu tür veri serisi oluşturarak veri saklama çalışmaları pek çok potansiyel kullanım alanına sahip. Kuantum bilgisayarların standart 8-bit şifreleri saniyeler içinde çözümleyebileceğini düşünürsek şifreleri farklı maddelere kaydetmemiz gerekebilir. Ayrıca veri saklamak için gereken yüksek miktarda enerji ve işlem gücü de saklanabilecek. Belki de gelecekte bu yöntemler, bilgisayarların adeta DNA’larını oluşturmak için kullanılacak, kim bilir?