BİRLEŞMİŞ Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, uzun süredir beklenen Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki insan hakları ihlallerine dair raporunu açıkladı. Raporda, Çin yönetiminin uygulamaları “ciddi insan hakları ihlali” olarak nitelenirken, bunların “insanlık suçu teşkil edebileceği” kaydedildi. Ancak “soykırım” ifadesi kullanılmadı. Başta Kanada olmak üzere bazı ülkelerin parlamentoları, Uygur Türklerine yönelik uygulamaları “soykırım” olarak tanıyan kararlar geçirmişti.
İHLALLER SIRALANDI
Raporu hazırlayan araştırmacılar, “insanlığa karşı suç” düzeyine varabilecek işkence vakaları için güvenilir kanıtlar bulunduğunu belirtiyor. BM raporunda, Sincan bölgesindeki cezaevlerinde insanlık dışı yöntemlerin uygulandığı, cinsiyete dayalı şiddete ilişkin bulgular olduğu kaydediliyor. Zorla tıbbi müdahale ile ayrımcı bir aile planlamasının ve doğum kontrol politikalarının uygulandığı da rapora yansıyan bulgulardan.
ÇİN’DEN CEVAP
Raporda ayrıca, yeniden eğitim kamplarında tutulan Müslüman azınlığa mensup kişilerin temel haklarından mahrum edildiği kaydedilerek “Dini kimlik, ifade, mahremiyet ve hareket özgürlükleri usulsüzce yasaklanmıştır” denildi. “Yeniden eğitim kampları, cezaevleri ve benzeri tutukluluk merkezlerinde keyfi tutulanların derhal serbest bırakılması” ve “bölgedeki cami, tapınak ve mezarlıkların yıkıldığına dair iddialara somut veriler sunularak açıklık getirilmesi” çağrısı yapılan raporu Çin hükümeti, “saçmalık” diye nitelendirerek reddetti.
SÜRENİN DOLMASINA 12 DAKİKA KALA
Rapor, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in dört yıllık görev süresinin dolmasına sadece dakikalar kala yayınlandı. Uzun süredir beklenen 48 sayfalık metin kamuoyuyla paylaşıldığında İsviçre’de saatler 23.48’i gösteriyordu. Bachelet, görev süresi bitmeden bulguları açıklayacakları sözünü vermişti. Komiserlik, 10 Aralık 2021’de raporun haftalar içinde paylaşılacağını duyurmuş, ancak Pekin hükümetinin girişimleriyle bu engellenmişti.
SİNCAN’A GİTMİŞTİ
Yüksek Komiser Bachelet geçen 23-28 Mayıs’ta Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne giderek yerinde incelemelerde bulunmuştu. Rapordaki bulgular yayınlanmadan önce Pekin yönetimiyle paylaşılırken bu, Çin’in BM üzerinde baskı oluşturduğu eleştirilerine neden oldu. Bu arada raporun, burada iş yapan Nike ve Tesla gibi şirketleri operasyonlarını gözden geçirmek zorunda bırakabileceği belirtiliyor.