Galatasaray Samsunspor maçının ikinci yarısında, hiç de beklenmeyen iki hareket, herkesi diyemesem de beni büyüledi.
Hayır, Galatasaraylı değilim. Bu notumun taraftarlıkla ilgisi yok… Peş peşe izlediğim iki hareket, futbol taraftarı olarak son yıllarda unuttuğumuz hünerleri ön plana çıkardı.
Önce stoper Abdülkerim’in röveşatası geldi… Olağanüstü bir hareketti. Olimpiyat oyunlarını andırırcasına sıçraması, iki bacağın sağ ve sol olarak makas hareketini gerçekleştirmesi, akabinde Abdülkerim’in bilinen sol ayağıyla yaptığı o süper vuruş ne vakittir özlediğimiz röveşatayı sergiledi… Vuruştaki ustalık ve ciddiyet, topu yan direkten kurtaramadı, ağlara ulaştıramadı, gol için kâfi olamadı. Yeniden de alkışı hak eden bir hareketti. Kendi adıma delikanlılık yıllarımdan anımsadığım (Suat Mamat / Galatasaray) röveşatayı olanca hoşluğuyla Abdülkerim’in ayağından izlemiştim.
Ama o da ne!.. Direkten dönen top Davinson Sanchez’in önüne gelince, o da katıldı röveşata gösterisine. Sağıyla yaptığı vuruş o kadar hoş ve tesirli olamadı lakin iki stoperin korner sonrası akan oyunda gol için peş peşe röveşataya sıçrayıp golü araması, futbolda aradığımız hoşluklara örnekti.
Bu olayı neden yazdım? Galiba iki yıl önceydi… Fenerbahçeli İrfan Can Kahveci, Galatasaray’ın 1-0 önde götürdüğü maçın ikinci yarısında Jorge Jesus tarafından oyuna sokulmuş, sonra da topu bırakıp direkt rakibine girişince Halil Umut Meler kırmızıyı göstermişti. O gün gördüğü kart sonrası İrfan’ın ‘fedakar kahraman’ havasıyla çıkması da pek makbul bir davranış sayılmazdı.
Sonraki hafta boyunca en az 10 spor programında hakem hocaları, FİFA kokartlı emekli hakemler, spor muharriri dostlar uzun uzun bu kırmızı kart olayını tartıştılar. Kahveci’nin hareketi ve gördüğü kırmızı kart maç içinde en çok 10 saniye sürmüştü. Lakin hakem hocalarından taşan ve öteki programları da işgal eden tartışmalarla günlerce saatleri harcadığımızı görebiliyorduk.
Futbola ayırdığımız vakti, oyunun hoşluğuna değil, hakemin kararlarına harcadığımız için tartışmalardan bir fayda edindiğimiz de söylenemezdi.
O kırmızı kartı unuttum ben. İrfan Can’ın sol ayağıyla topa falso verip sol ya da sağ köşeden attığı golleri alkışlıyorum artık. Çabucak her maçta farklı hoşluklar yaşanıyor ancak, teknik yorumlarla hak ettikleri övgüleri alamıyor oyuncularımız.
O röveşatalar gol getirmese de bana böylesi bir gerçeği anımsatmış oldu.
Anıtkabir heyecanı
Basın Kurulu temsilcileri olarak geçen hafta Cuma günü Ankara’ya gidip Anıtkabir’de Ceddimizi ziyaret ettik. Komutanlık harika ilgi ve talep nedeniyle bize 10 Kasım’dan iki gün öncesi için randevu vermişti. Merasim kumandanının komutlarıyla çelengimizi alan askerlerimiz Liderimiz Pınar Türenç’in getirdiği çelengi katafalka koymaya yardım etti. Sonrasında Gurur Defteri’ne iletilerimizi yazan Türenç, oradaki topluluğa da seslenerek yazdıklarını okudu. Yüzlerce ziyaretçinin dikkatle izlediği program hepimizi gururlandırdı. Daha da ötesi hocamız Ersin Kalaycıoğlu’nun esprileriyle eğlenceli seyahatimizi 20 saatte tamamlayıp gönül huzuruyla konutlarımıza ulaşmak memnunluk kazandırdı.