İZMİR (İGFA) – Çeşme Ekoloji Platformu, Sakarya Mahallesi’nde arsa rantı için yüzlerce kutsal zeytin ağacı için katliama ‘dur’ demeyecek miyiz diye sordu.
Konuyla ilgili yazılı basın açıklaması yapan platform, “Emsalsiz hoşlukta, doğal arkeolojik sit alanı Aya Yorgi’deki müsaadesiz hafriyat ve ağaç kıyımına, eko yıkıma neden olanlardan hesap sorup onlara dur demeyecek miyiz? Altınkum’da müdafaa altında bulunan, Ağustos ve Ekim aylarında açan kum zambaklarına kıyanlara, deniz içine konteyner koyanlara dur demeyecek miyiz?
Ilıca’da yıllarca her birimizin denize girdiği halk plajı yerini satarak yüksek katlı rezidanslara onay veren ve o süreçte inşaat kimyasallarının denize dökülmesine vesile olan idarelerden hesap sorup dur demeyecek miyiz? Dalyan’da 9000 metrekare, sit alanı olan yerin imara açılmasına dur demeyecek miyiz? Artık burada, Şifne’de denize dökülen kanalizasyon sularına dur demeyecek miyiz?” sorularını da yöneltti.
Yıllardır bu dereye bırakılarak Ilıca Plajı’nın üç koy yan tarafındaki denize dökülen bu kanalizasyon, deniz ömrünü yok edecek çok önemli bir tehlike oluşturduğu söz edilen açıklamada, “Tıpkı kanalizasyonun derin deşarj yoluyla, yıllar uzunluğu Marmara Denizine dökülerek, Marmara’nın meyyit bir denize dönüşmesinin acı tecrübesindeyken, hala Çeşme’de misal yanılgıların mahallî ve büyükşehir belediye tarafından yapılıyor oluşunu kabul etmiyoruz. Denizler kanalizasyon atık havuzu değildir. Deniz hayatı olmadan insan hayatı olmayacağının şuurunda bu kanalizasyonun denize bırakılmasına son verilebilmesini sağlayacak ileri biyolojik arıtma tesisinin biran evvel yapılmasını talep ediyoruz” denildi.
Platform üyeleri tüm hassas kamuoyunu, hayat savunucularını, İzmir halkını ve bilhassa Çeşme halkını bu çığlığın duyulması için dayanışmaya ve uğraşa omuz vermeye davet etti.