İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun, YSK üyelerine hakaret ettiği savıyla 4 yıl 1 aya kadar mahpus cezası istemiyle yargılandığı davanın duruşması bugün görülüyor. Duruşma öncesi adliye önü araç girişine kapatıldı ve geniş güvenlik tedbirleri alındı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Şurası üyelerine hakaret ettiği savıyla yargılandığı dava bugün görülecek. Bir evvelki duruşma 21 Eylül’de görülmüş ve dava şahitlerin dinlenmesi için bugüne ertelenmişti. İmamoğlu’nun bugünkü duruşmaya da katılmayacağı öğrenildi.
Duruşma öncesi adliye etrafında geniş güvenlik tedbirleri alınırken adliye otoparkı araç girişine kapatıldı. Adliye önünde bir açıklama yapılmasına müsaade verilmeyeceğini söyleyen güvenlik yetkilileri adliye etrafında de kimlik denetimleri yapıyor.
Adliye kapısının önüne de TOMA ile birlikte çevik kuvvet polisleri yerleştirildi. CHP de davayı takip etmek isteyenlere davette bulundu ve gelecek olanlar 11.00’de Kartal Neyzen Tevfik Meydanı’na çağırdı.
DAVANIN PERDE ARKASI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin YSK tarafından iptal edilmesinin akabinde yine sandığa gidilmiş, 23 Haziran 2019’da yapılan seçimlerde Ekrem İmamoğlu bir kere daha lider seçilmişti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ekim 2019’da Avrupa Kurulu Mahallî ve Bölgesel İdareler Kongresi’ne katılmak için Fransa’ya giden İmamoğlu’yla ilgili isim vermeden, “Avrupa’ya giderek Türkiye’yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek” demişti.
Ekrem İmamoğlu da üstü kapalı olarak, “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır” tabirlerini kullanmıştı. “Seçimi iptal edenler ahmaktır” kelamları üzerine YSK’nın kabahat duyurusuyla dava açılmıştı.
Geçen salı günü bir TV kanalında canlı yayına katılan Ekrem İmamoğlu, vazifesinden alınan mahkeme liderinin yakın etrafına “Siyasi yasak vermem telkin edildi” tezleriyle ilgili şunları söylemişti:
“Üst yargı yetkilisi bireyler tarafından “Gel sen İmamoğlu’na ceza ver. Bu cezayı verirsen, seni ağır ceza reisi yapalım” teklifi yapılmış mıdır? Ben bunları duyuyorum. Şayet bir öbür mahkeme liderinin sürgününü örnek göstererek tehdit edilmiş midir? “Denileni yaparsan da ödüllendirileceksin” denmiş midir?”