Emekliler, Kartal Meydanı’nda bir ortaya gelerek, memur ve emekli fiyatlarına yapılacağı açıklanan yüzde 30’luk artırıma yansılarını lisana getirdi. Emekli aylıklarında en az minimum fiyata yapılan yüzde 54’lük artırım kadar artış isteyen emekliler, “Bireysel zenginleşen seçtiklerimizin, kitlesel fakirleşen emeklileri olmayacağız. Emekli maaş artışlarının Meclis’te yine kıymetlendirilerek, emeklilerin de görüşleri alınarak tekrar belirlenmesini talep ediyoruz” dedi.
Sendika ismine yapılan açıklama şöyle:
‘Sefalete teslim olmayacağız’
“Sefalete teslim olmayacağız. Düzmece TÜİK datalarını kabul etmiyoruz. Emekli maaş artışlarında TÜİK dataları referans alınıyor. 3 Ocak’ta TÜİK aralık ayı enflasyon oranını 1,18, altı aylık enflasyon oranını ise 15,39 olarak açıkladı. TÜİK’in açıkladığı gerçekçi olmayan bu enflasyon oranları emeklinin yaşadığı barınma, beslenme, sıhhat ve tüketim unsurlarındaki artış oranlarını yansıtmaktan çok uzak. Gerçekçi olmayan bu TÜİK bilgilerini emekliler olarak reddediyoruz. Örgütlü gayretimizle gerçek enflasyon oranında artışın maaşlarımıza yansımasını sağlayacağız
‘Müjde değil emeklinin vefat fermanı’
TÜİK’in uydurma ve gerçeklikten uzak talimatla data açıklamasının akabinde Cumhurbaşkanı bir açıklama yaparak TÜİK bilgilerinin üzerine refah hissesi ekleyerek emekliye yüzde 25’lik sefalet artırımını müjde diye açıkladı. Bu müjde değil emeklinin vefat fermanı. Biz sadaka ya da lütuf değil, ömür fiyatı istiyoruz. Fakat hem sendikamızın hem de siz emeklilerin reaksiyonu üzerine Cumhurbaşkanımız lütfederek 5 puan daha vererek yüzdelik oranı yüzde 30’a yükseltmiş, en düşük emekli aylığının da Hazine yardımıyla birlikte 5 bin 500 lira olarak açıklamıştır. Bu da emeklilerin örgütlü hareket ettiklerinde kazanım elde ettiklerinin göstergesi.
‘Emeklinin ömrünü idame ettiremeyeceğini kendileri de biliyor’
Bu oranlarla emeklinin hayatını idame ettiremeyeceğini 14 milyon emekli ve kendileri de biliyor. Ferdî zenginleşen seçtiklerimizin kitlesel fakirleşen emeklileri olmayacağız. Biz emekliler 20 yıldır bizleri açlığa ve sefalete teslim edenlere, örgütlenerek ve örgütlü hareket ederek ‘Artık emekliler çantada keklikte değil, sizlerin oy depoları da değiliz’ diyeceğiz.
‘Zam değil alım gücümüzün geri verilmesini istiyoruz’
Biz artırım değil alım gücümüzün geri verilmesini istiyoruz. Cumhurbaşkanımız biz emeklilere ‘Z nesline bizden evvelki periyodu anlatın onlar bilmez’ diyor. Biz emekliler, siz basın mensuplarının aracılığıyla buradan Z jenerasyonuna 20 yıl, yani AKP devri öncesi emeklinin durumunu anlatıyoruz. 2002 yılında en düşük emekli aylığı minimum fiyatın yüzde 35 fazlası idi. Bugün ise en düşük emekli aylığı taban fiyatın yüzde 40 altında yani 20 yılda alım gücümüz yüzde 75 eksilmiş.
20 yıl öncesine nazaran kıyaslarsak ve hiç artırım almayıp yalnızca alım gücümüz korunsaydı emeklinin eline geçecek maaş minimum fiyat 8 bin 500 lira, yüzde 35 ziyadesiyle en düşük emekli aylığı 11 bin 500 lira olacaktı.”
‘Emekli maaş artışlarının, meclis’te tekrar kıymetlendirilerek tekrar belirlenmesini talep ediyoruz’
Memur ve emekli maaş artışlarıyla ilgili yasa teklifinin TBMM gündeminde olduğunun hatırlatıldı açıklamada, “TBMM çatısı altındaki sarayın değil bizlerin seçtiği, siyasi parti ayrımı yapmaksızın milletin vekillerine sesleniyoruz. Maalesef çarşı-pazar enflasyonu Meclis’in lokantası kadar ucuz değil. Emekli maaş artışlarının Meclis’te tekrar kıymetlendirilerek, emeklilerin de görüşleri alınarak yine belirlenmesini talep ediyoruz” denildi.
Emeklilerin talapleri
Emekliler, taleplerini şöyle sıraladı:
– En düşük emekli aylığının tabanı minimum fiyat oranına yükseltilmesi,
– Yüzdelik artırım oranın minimum fiyata verilen yüzde 54 oranına yükseltilmesi,
– Bayramlarda verilen bayram harçlığının yaşımız itibariyle harçlık alacak çağı geçtiğimizden isminin ‘Bayram ikramiyesi’ olmasını ve yılda iki defa taban fiyat oranında verilmesini.
– Emeklilerden sıhhatte katkı hissesinin kaldırılması sıhhatin kolay ulaşılabilir olması randevular aylar sonraya verildiğinden bu hususta emeklilere öncelik tanınması,
– Emekli sendikalarının önündeki yasal manilerin kaldırılması ve emeklilerin toplumsal ve ekonomik haklarının emekli sendikaları ile müzakere edilerek, toplu kontrat ile belirlenmesi,
– Banka promosyonlarının SGK tarafından bankalar davet edilerek açık artırma ihalesi ile belirlenerek promosyon oranlarının yükseltilmesi.
‘Emekliye hayat hakkı yoksa oy-moy yok’
Bu taleplerinin amasız, fakatsız derhal hayat bulmasını talep ettiklerini söyleyen emekliler, şöyle dedi:
“Emekliyi yok sayanları, evvel cumhurbaşkanlığı sonra milletvekilliği seçiminde biz emeklilerde yok sayacağız. İktidarın yolu emekliden geçer. Emekliyi hafife almayın. Emeklinin grev hakkı yok demeyin. Emeklinin grevden daha büyük bir silahı var. O da seçim sandığı önüne geldiğinde 14 milyon emekli ailesi ile birlikte 20 milyonluk bir seçmen kitlesinin, kendi işverenini seçmek üzere büyük bir silahı ve gücü var. Emekliye ömür hakkı yoksa, yönetenlere emekliden oy-moy yok.”