Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ve iş adamlarına yönelik olarak Kredi Garanti Fonu’nda Türkiye’de birinci kez farklı usul uygulanacağını söyledi.
Bakan Nebati, TRT Haber’de iktisada yönelik açıklamalarda bulundu. Bakan Nebati “Kamu bankalarımız elini değil, gövdesi değil, her şeyiyle taşın altına koymuş. Kamu bankalarımız 2018’deki ataklarda, salgında, savaşın yaşandığı periyotta nitekim çok önemli performans ortaya koydular” dedi.
Nebati ” KGF paketi üzerinde çalışmalar devam ediyor. Türkiye’de birinci sefer farklı usul uygulayacağız. Fatura karşılığı süreç yapıyoruz. Son KGF’de deneyimini edindik. Altyapısının test edildiği devir oldu. KGF kullanacak olanların tamamı faturalı formda süreç yapacak. Bankalar kredi kullandırırken bilançoya bakarlar. Firmanın krediyi geri dönüşüm kapasitene bakarlar. A, B, C olarak değerlendirirler. Bu hazırladığımız KGF’de yüzde 75’ini C’ye vereceğiz. KOBİ olmadığınız için bilemeyebilirsiniz. KGF kredisini kullanacak olan C firmalarına bu krediyi vereceğiz. Nitekim muhtaçlığı olup bankadan kredi almakta zorlananlar, bilançosunda pürüzü olanlara biz kolaylık vereceğiz, riskimizi bir ölçü artıracağız. Dövize, altına muhtaçlığı olmayan kesitlere gitmesi engellenecek” dedi.
Bakan Nebati’nin açıklamaları şöyle:
Türkiye değerli pozisyonda. Karamsar tablo çizenlere karşın ülkemiz ahenk sağlayarak adımlarını ona nazaran atıyor. Ekonomik olarak 2018’de gelen ataklarla karşı karşıya kaldığında kendini korumuştu. 2020 salgını geldiğinde muhalif medya ve toplumsal medya ülkenin küçüleceğini argüman ettiler. Çin’den sonra ülkemiz yüzde 1,8’lik büyümeyle yılı tamamladı. Karamsarlarla iyimserler ortasındaki farkı gördük. Yüzde 7,5’lik büyüme gerçekleştiren ülkemiz var. Bu ülkemizin aslında her türlü sorunun üstesinden gelebilecek bir iradeye, iktisat idaresine ve en kıymetlisi ülkemizin potansiyelinin en düzgün halde değerlendirildiğidir.
Hep yeterli bir formda neticeleniyor. Bu muhakkak bir planla gerçekleştiriliyor. Türkiye Yüzyılı mottosu Türkiye’nin son 20 yılda ortaya koyduğu muvaffakiyetlerin Türkiye Yüzyılı olduğu açısından kaynaklık teşkil ediyor. Toplantı görsel şöleni, tertibi, gerekse de Cumhurbaşkanımızın tabirleriyle Türkiye’nin 21. yüzyılı hak ettiğini göstermesi açısından kıymetli.
“TÜRKİYE 90’LARDA ÇOK PATİNAJ YAPTI”
Türkiye 90’larda çok patinaj yaptı. 2002 yılında Türkiye’de her şey değişti, orijinal istikrar oluştu. Her istikrarda olduğu üzere yapılması gereken şudur. Yeni istikrarda kalacak mısınız? Yeni istikrara mi ulaşacaksınız? Seyahat olaylarında Türkiye tepe yakalamıştı. O günden sonra Cumhurbaşkanımız önderliğinde yeni istikrara gelmeye çalışıldı. Yeni dengeyi oluşturacak şeyi 20 Aralık’ta Türkiye İktisat Modeli’ni ortaya koyarak lanse ettik.
Önce yatırım, üretim, ihracat ve istihdamın gerçekleştirilmesiyle cari açığı da en az düzeye düşürüp, olumlu hale dönüştürmek gayesiyle bir ekip önlemler açıklandı. KKM vardı. Uzun yıllardır çözülemeyen dolarize olmuş toplumun, dolardan çıkması, oynaklığının kendi haline gelmesi Türkiye İktisat Modeli. Türkiye vizyonu, Türkiye İktisat Modeliyle birlikte en değerli parametrelerden birisidir.
“TOGG BÜYÜK BİR HAYALİN GERÇEĞE VURUMUDUR”
Öncelikle Togg büyük bir hayalin gerçeğe vurumudur. O araba olarak lanse edilebilir lakin bizim devrimizde yaşananlar açısından çok farklı mana ortaya koyuyor. 58 yaşımdayım, 61 yıl evvel İhtilal’in yolu kesildi. Birçok yatırımın yolunu kestiler. Çığırtkanlar Cumhurbaşkanımız yerli araba üretilecek dediğinde had düzeyde seslerini yükselttiler. Temel atıldı, dalga geçtiler. Çığırtkan grup Türkiye arabası üretemez deyip kelamlarını ortaya koydular. Aslında taş üstüne taş koymamış, vizyon sahibi olmayan, ülkesini küçümseyen küçücük azgın küme. Biz tekrar Togg’la tanıştık. Ben çok heyecanlıyım. Milletvekiliyken araç yapılacak denildiğinde büyük keyif alıp heyecanlanan birisi olarak birincisi kesinlikle Cumhurbaşkanımıza aittir. Bu keyfi bana da yaşatın diyerek resmi yazı yazan birisiyim. 29 Ekim’de Togg’u gördük. Araç Türkiye’nin yüz akı.
Togg’la ilgili atılmış adımlar Hazine, Sanayi bakanlıklarımız ve ilgili kurumlar, beşli pehlivanın ortaya koyduğu performansa dayanak vermek için her türlü adımı attı. DMO ile burayı ilişkilendirdik, alım garantisi yaptık. Türkiye’de yerli aracı kullanmak istiyoruz. Biz Togg’u alacağız. En başta bakanlarımız olmak üzere, tüm üst seviye yetkililere göndererek bu araçların yayılmasını sağlayacağız.
2030’dan sonra konvansiyonel araçlardan vazgeçilip elektrikli araçlara yönelecek. Cumhurbaşkanımız talimat verdi. Bu arabaya rahat ulaşım sağlanabilmesi için bankaların çalışma yapması pozisyonunda. Ziraat, Halk ve Vakıfbank ile bu bahiste gerekli teşvikleri verecek formda, gerekirse ki kazanmamak uğruna, faizler çok düştü. Bu araçlara ulaşım konusunda gerekli takviyeler verilecek.
“TÜRKİYE’DE BİRİNCİ KEZ FARKLI USUL UYGULAYACAĞIZ”
100 milyar liralık limit, tarihi bir limit. Bunu kullanacak olan esnafımız hak ederek kullanacak. 60 ay vadeli vereceğiz. Faizin yarısını da biz karşılıyoruz. Esnafa maliyeti yüzde 7,5. Limitleri 350 binden 500 bine çıkardık. Genç girişimcilere özel paket hazırladık, sıfır faizli kredi limitini 300 bine çıkardık, yaşı da 35’e çektik. Kullanılan kredinin geri dönüş oranı yüzde 99. Vergilerde erteleme, öteleme yaptık. Esnafa değil birebir vakitte Ziraat Bankası ve tarım kredi aracılığıyla 190 milyar liraya ulaşmış kredi. Bunun yüzde 86’sı da bakanlık tarafından destekleniyor. Faizin yüzde 70’ini biz karşılıyoruz. Bunun maliyeti 10 milyar liraya gelmiş durumda. KGF paketi üzerinde çalışmalar devam ediyor. Türkiye’de birinci sefer farklı usul uygulayacağız. Fatura karşılığı süreç yapıyoruz. Son KGF’de deneyimini edindik. Altyapısının test edildiği devir oldu. KGF kullanacak olanların tamamı faturalı formda süreç yapacak. Bankalar kredi kullandırırken bilançoya bakarlar. Firmanın krediyi geri dönüşüm kapasitene bakarlar. A, B, C olarak değerlendirirler. Bu hazırladığımız KGF’de yüzde 75’ini C’ye vereceğiz. KOBİ olmadığınız için bilemeyebilirsiniz. KGF kredisini kullanacak olan C firmalarına bu krediyi vereceğiz. Sahiden muhtaçlığı olup bankadan kredi almakta zorlananlar, bilançosunda mahzuru olanlara biz kolaylık vereceğiz, riskimizi bir ölçü artıracağız. Dövize, altına muhtaçlığı olmayan kesitlere gitmesi engellenecek.
“KREDİ FAİZLERİ ÇOK DÜŞTÜ”
Krediye ulaşımda zorluk yaşayanlar bilançosu makus olanlar. Bu yolla bu işi çözmüş olacağız. Bu selektif kredi anlayışımız KOBİ’ler için değil. İhracat odaklı yatırım yapanlar, yüksek teknolojiyle tanışmak isteyenlerin tamamına biz gerekli dayanakları veriyoruz. Kamu bankalarımız elini değil, gövdesi değil, her şeyiyle taşın altına koymuş. Kamu bankalarımız 2018’deki ataklarda, salgında, savaşın yaşandığı devirde hakikaten çok önemli performans ortaya koydular. Kredilerin hakikat yere yönlendirilmesi noktasında her türlü özveriyi gösteriyorlar. Makûs örnek emsal teşkil etmez. Nitekim krediyi alamayacak durumda olabilir bu firmalar. Kredi kullanımında serzenişler geliyor. Kredi faizleri çok düştü. Enflasyon aşağı hakikat belini kırmış olacak Aralık ayından itibaren. Ucuz krediyi farklı yol ve sistemlerle kullanmak isteyenlerin serzenişlerini görüyoruz.
“ENFLASYONUN DÜŞTÜĞÜ, BUNUN HİSSEDİLİR BİR FORMDA TOPLUMA YANSIDIĞI BİR PERİYODA GİRECEĞİZ”
Enflasyon yalnızca Türkiye değil, dünyanın bir sorunu. Enflasyonun temel sebebi, salgından başlayıp savaşla şahikaya ulaşıp, ülkeleri resesyona ulaştıracak emtia fiyatlarındaki artışlar. Kuraklığın da gelmesiyle besin fiyatlarının yükselmesi. Tarımdaki ıstıraplar fiyatların yükselmesine sebebi oldu. Bunlar dünyaya enflasyon olarak dönüyor. Türkiye’de geçen yıl yaşanan kur ataklarıyla birleşince, ülkemizde enflasyon çok süratli yaşanmasına sebep oldu. Karar verdiğiniz anda sabahleyin hissedeceğiniz şey değildir. Direksiyonu çevirdiğiniz anda araç döner, vapur kullanıyorsanız çevirdiğiniz anda dümen dönmez. Bir çok dışsal etkenin yol çizdirdiği bir yapıdır enflasyon. Enflasyon çabaya amaç koyacaksınız, makro ekonomik önlemler alacaksınız. Gerek finansal olarak gerekse de makro ekonomik önlemler olarak önlemlerimizi aldık. Kur atağından sonra karşı karşıya kaldığımız oynaklığın giderilmesi, dünyada emtia fiyatlarını sakinleşmesiyle enflasyon baskısından kurtularak önümüzdeki yıl enflasyonun düştüğü ve toplum tarafından hissedildiği periyoda girmiş olacağız. Dövizle ilgili oynaklık en alt düzeyde, enflasyonla bağlı formda giden bir yapıda. Hasebiyle öngörülebilirliğin en yüksek olduğu düzeydeyiz. Bizim dövizle ilgili öngörülebilir formda yürüdüğünü, çabanın sonuçlarını yavaş yavaş görmeye başladığımız, Aralık ayından itibaren düşüşünü göreceğiz.
“AVRUPA NE YAPACAĞINI SAHİDEN BİLMİYOR”
Yolumuzu büyümeden yana çizdik, beşerler işlerini kaybetmeyecek, kepenkler, fabrikalar kapanmayacak. İnsan odaklı baktığımız için sübvansiyonlar sağladık, imkanları insanların rahatlaması istikametinde kullandık. Kimse ambargoları sertleştirelim, daha sert önlemler alalım demiyor. Şu anda Avrupa ne yapacağını sahiden bilmiyor, aldığı önlemlerle iş yürümüyor. Avrupa’da, ABD’de daralma görülüyor. Dünya önümüzdeki günlerde çok daha yüksek sesle resesyonu, sakinliği konuşacak. ABD, Avrupa tıpkı biçimde konuşmaya devam edecek. Biz büyüyerek, istihdam oluşturarak yolumuza devam edeceğiz.
“3 TİLYON DOLARLIK YATIRIM PLANLIYORLAR”
Yunan bakanın hiç gerek olmayan bir yerde Cumhurbaşkanımıza olan kelamlarına yanıt verdik. İlgi çok yüksek. Çok şahıstan tebrik aldık. Türkiye iktisadını yakından takip ettiklerini söylediler. Bu kadar çok ülke katılmış olmasına karşın yalnızca Türkiye’ye resepsiyon verdiler. Oraya gelen birçok yabancı bakan da oraya geldi. Çok verimli görüşmeler oldu. Türkiye, Suudi Arabistan bağlantılarının tekrar en üst düzeye getirilmiş olmasından herkes şad. Türkiye üzere büyük bir pazarın onların açısından uzak kalmış olması acı verici olmuş. Hem bizim hem öbür taraftan iş imkanlarının had düzeyde gelişmiş periyoda geldik. Bu görüşmelerde de Türkiye ile neler yapabiliriz, yatırımlar yapabiliriz, Türk yatırımcıları 16-17 trilyon riyallik, 3 trilyon dolarlık yatırım planlıyorlar, Türk yatırımcılar ne roller alabiliri konuştuk. Suudiler Aralık ayında geliyorlar, Ocak ayının sonlarına gerçek yatırımcılarımızı oraya götüreceğiz ki, bağlantılarımızı sıkılaştıralım. Net güç ithalatçısıyız. Bunu nasıl yönettiniz diye soruyorlar. Sorunun karşılığı Türkiye İktisat Modeli. 2023 Cumhuriyetin 100’üncü yılı, bu yüzyıl Türkiye açısından fırsatların değerlendirildiği yıla hakikat gidiyoruz. Umutlu ve heyecanlıyım.
“KRİPTO PARALARLA İLGİLİ DÜZENLEME YAPILIYOR”
Kriptodan vergi toplamaktan çok kripto varlıklardaki soru işaretlerinin ortadan kaldırıldığı ve tanımlamalar yapılarak birebir mananın çıkarıldığı üst yapı oluşturuluyor. Kripto maddesiyle ilgili çok daha detaylı halde son derlemeler yapılıyor. Derlemelerden sonra da Meclisimiz bunu alıp kıymetlendirme imkanına kavuşacaktır. Kriptoyla ilgili birkaç ülke düzenleme yapıyor.
İyimserlik rahmani, optimistlik üzerinden kurgusunu kuran birisi olarak söylüyorum, kışa girerken karamsar, karamsarlar ağır ithamlarda bulundular. Kışa girerken Türkiye iktisat modelinin sonuçlarının elde edildiği birebir vakitte da Türkiye’nin bir krizden fırsatlar yarattığı sürece giriyoruz, Türkiye Yüzyılı hak ediyor.