Baziki, analizinde TCMB’nin son faiz indiriminin yükselen enflasyonla birlikte TL’ye daha fazla zarar vereceği belirtirken negatif net rezervlerin daha fazla müdahale için sınırlı alan sağlayacağını ifade etti.
Makalede TL’yi desteklemek için aylık ortalama 9,5 milyar dolarlık döviz satıldığı belirtildi. TCMB’nin swap hariç net rezervlerinin eksi 50 milyar doların üzerinde olduğu hatırlatılırken bu müdahalelerin uzun vadeli bir çözüm olmadığı aktarıldı.
Merkez bankasının net rezervlerinin ağustosun son haftasında eksi 58,9 milyar dolar olduğu aktarılırken, bu rakam Aralık ayında eksi 65,6 milyar dolardan daha yüksekti.
Toplamda 81,5 milyar dolarlık döviz girişi hesaplandığını ancak rezervlerde yıl başından bugüne gerçekleşen artışın 6,7 milyar dolar seviyesinde olduğu, böylece bu artış hesaba katıldığında müdahalenin yaklaşık 75 milyar dolar olarak hesaplandığı belirtildi.
Baziki, yapmış olduğu analizinde “29 Temmuz’a kadar olan verileri kullanarak yaptığımız daha önceki tahminimiz, TCMB’nin 70 milyar dolarlık bir müdahale etmiş olabileceğini gösteriyordu. Temmuz ayı fiili ihracat verileri varsayımımızın altında geldi ve döviz girişlerini yaklaşık 2 milyar dolar aşağı çekti. Şu anda Ağustos ayında 7 milyar dolarlık ek bir müdahale tahmin ediyoruz ve bu da toplam 75 milyar dolar ediyor” diye konuştu.
Analizde ayrıca TCMB’nin yılın başından itibaren rezervlere giren kaynaklarını artırdığı bu kaynaklara dayalı olarak rezervlere yaklaşık 101 milyar dolarlık giriş olduğu tahmininde bulunuldu.
İhracat bedelinin yurda getirilme ve dönüştürme zorunluluğunun rezervlere 48 milyar dolar eklediği hesaplanırken kur korumalı mevduata dönüşümlerin bu yıl 39 milyar dolar katkıda bulunduğu tahminine yer verildi. Reeskont kredilerinin katkısının ise yıl başından bu yana 14 milyar dolara ulaştığı belirtildi.